1. Yer. 2. Sıra.
Hemen, birden.
Konuşulmayacak şeyleri konuşmaya başlamak.
1. İşe yaramaz söz öğrenmek, yararsız söz bilmek. 2. Söylentilere inanmak, söylenti çıkarmak.
Tartışmak, çekişmek.
Az yüksekten düşerek akan suyun yeri.
Koyunların döllenme mevsimi ve bu vesile ile düzenlenen tören.
Halka biçiminde yağlı ekmek.
Sözü geçen dişli kimse, varlıklı kimse.
Devenin pislemesi.
İplik çilesi.
Kefene sarmak, kefenlemek.